Eskiden baba kızını kocaya vereceği zaman 3 oda 1 salon ev isterdi. Damadında  işi var ise  kaynanada 3 bilezik 2 küpe oldu mu yeterdi. Allah’ın emri peygamberin kavliyle kız istenir evin büyüğü gençler bir biriyle anlaşmışlar bize de ‘peki demek düşer derlerdi. Ve her şeyi şıkıştırdık. Şimdiler de 1+1 evler 1+0 evler hatta tinyhouse dedikleri karavan evler meşhur olmaya başladı.

Eskiden büyük büyük oyuncak kamyonlarımız vardı. Şimdilerde küçücük hotwellslere küçücük bebeklere çocuklar hemen tav oluyorlar.

Bilgisayarların yerini cep telefonları aldı.

Eskiden telefonda konuşuyorduk. Operatörler konuşma süresi satarlardı. Şimdiler de internet paketi moda. Dünya mı küçüldü? Dünya küçülmedi peki ne küçüldü dünya hayatı küçüldü. Hayatlar küçüldü.

Şimdi her şey küçüldü. Uzun uzun,  büyük büyük, geniş geniş, kalın kalın çümleler kurmuyorlar. Kısa öz hatta gözleriyle gözyaşlarıyla anlatıyorlar.

Kadınlar şöylemek istediklerini söylemek için giriş gelişme sonuç bölümüne ayırarak direk değil sabır sınırlarını zorlayarak anlatırken şimdi kısa öz ‘peki’deyip ortaya bombayı bırakıyorlar.

Kadın  ‘peki’ dedikten sonra cevap vermeyen erkek niye yaşar ki? Tamamen oksijen israfıdır bence.. Çünkü o an ağır yaralıdır. Hatta yaşamıyordur vurgun yemiştir.

"Peki" kelimesi, her zaman bir şeyi onaylamak için söylenmez. Bezen de söylenecek söz kalmadığı için söylenir. 

"Peki" demek; üzüldüm ama belli etmek istemiyorum demektir. Sana git diyem ama Gitme ama bunu söyleyemiyor dilim demek. Ne olursun anla demek.. Beni çok sev demek.. Bunu da bil istedim demek..

Peki kelimesi Evet, Tamam, Pekala demek. Ama neye herşeye mi hayır.

İçinde tutamadıklarına.

İçine sığmayanlara.

Kırılanlara.

Dökülenlere.

Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun peki ne kadar kırgın olduğumu biliyor musun? der kadınlar.

Erkekler kaçarken kendinden ,kıvırmaya bahane ararken  deyip kandırıverir sevdiğini. Sözlerini unutmak kolay.  Peki ya gözlerini. Peki burada kadının kalbini fetheden dört harfli bir savaşçıdır.

Fakire Allah versin diyen zengin peki sana kim veriyor? Sorusunu kendisine soramadığı için zengin olmuştur.

Hadi simit satanı anladım, Düzce’de kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası? İçin çalışıyor.Niye çalışıyoruz.

Peki anlayacağınız pekala bir kelime.

Ama kadınlar Peki dedimi bilinki ateş etmeye başlamışlardır. Kaçın.

Erkekliğin %90’anı kaçmakmış..

Bu kelime kadar ağır bir kelime ve etkili cümle yok .

Müsaade ederseniz  bize müsade.

Müsaade sizin.

Peki görüşürüz.Neyse tamam bir şey daha söyleyecektim ama söyleyeyim 

 Bir cam parçası kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla ortalığa saçılır. Peki ya bir kalp kırılırsa?

Hadi topla toplayabilirsen.